Mutlu Günler..
Herkes gibi yazın gelmesini tatil yapmayı, kafa dinlemeyi, kendime
bolca zaman ayırmayı en çok isteyenlerden biride bendim. Bilmeyenler
için İstanbul’da Tiyatro Yönetmenliği Yüksek Lisans’ı okuyorum. Geçtiğimiz yıl okul
açısından hayatımın en zor dönemlerini geçirdim diyebilirim. Yüksek Lisans
derslerim gerçekten çok ağır ve yorucuydu. Öyle ki bir an kendime ''artık roman okumak istiyorum'' dediğimi hatırlıyorum. Kendimi hem beynen hem bedenen
inanılmaz yorgun hissettiğim bir dönem geçirdim. Evet dolu doluydu koca 1 yıl
hayatıma inanılmaz şeyler kattı. Ancak bilirsiniz ki İstanbul’un
kalabalığı, gürültüsü, stresli ortamından sonra zaman zaman herkes gibi bende sessizlik,
sakinlik istiyorum. İşte tam da bu noktada çok şanslı olduğumu düşünüyorum.
Çünkü ruhumu dinlendirebileceğim, huzur bulabileceğim, istediğim her an
gelebileceğim bir yer var en azından. Gerçekten bunun için şükrediyorum. Ailem
Bolu’da yaşadığı için bende yaz aylarını genellikle burada geçirmeyi tercih ediyorum.
Özellikle de gitmeyi en sevdiğim yerlerden birine götüreceğim sizi fotoğraflarla
J
Bizim denizimiz yok ama
sayamayacağım kadar çok anlatamayacağım güzellikle göllerimiz var. Bunlardan
biri de Gölcük.. Bana göre burası tam anlamıyla doğal bir cennet... Bolu'lu
olduğum için söylemiyorum gördüğünüz zaman siz de bana hak vereceksiniz. Gölün denizden
yüksekliği 95 m gölün etrafı ise 1.300 mt. İstanbul'da ki arkadaşlarımdan
genellikle hep Abant'ı görmek istediklerini duyuyorum. Bolu dediğim zaman direk
''Abant çok güzelmiş birgün mutlaka gelmeliyim'' diyorlar. Bende mutlaka
görülmesi gerektiğini düşünüyorum ancak hemen ekliyorum ''mutlaka Gölcük'ü de
görmelisiniz'' .Sanırım Gölcük bu anlamda dışarıdaki insanlara karşı adını
Abant kadar duyuramadı. Bana soracak olursanız Abant'a yüzlerce kez gitmiş biri
olarak Gölcük bana her açıdan daha güzel geliyor. Abant'ta yer alan
faytonlar ve atlar burada yok, hiçbir motorlu taşıt yok. Sadece sessizlik
hakim. Bu sözlerimden Abant'ı sevmediğim düşünülmesin oranın yeri de ayrı elbet
bir gün de ordan karelerle sizleri buluşturacağım. Geçtiğimiz haftalarda yine
Gölcük’e gittim. Tam da tahmin ettiğim gibi gerçekten çok kalabalıktı.Özellikle
de öğleden sonra tıklım tıklımdı. Hem piknikçiler, hem gezmek isteyen insanlar.. Bolu,
İstanbul ve Ankara'ya yakın olması sebebiyle hafta sonu bu illerden ve diğer
çevre illerden çok fazla insan geliyor. Şunu söyleyebilirim ki gelip gören
herkes hayranlık içinde kalıyor ve inanılmaz keyifli vakit geçiriyor. Gölcük
hem kış hem yaz her mevsim ayrı güzeldir. Yaşadığınız şehrin
gürültüsünden, kirli havasından ya da o atmosferden kısa bir süreliğine de olsa
kurtulmak için size muhteşem bir fırsat olacaktır buraya gelmek. Günübirlik
bile gelebilirsiniz. Yazın temiz hava da yeşillikler arasında sıcaktan
bunalmadan yürüyüş yapabilir, bu güzel manzarada fotoğraflar çekerek anı
ölümsüzleştirebilir, gölün etrafını turlayabilir, bisiklete binebilirsiniz,
kışın ise karpostallık görüntülerle muhteşem dakikalar geçirebilirsiniz.
Zaten
yaz aylarında Bolu kesinlikle İstanbul kadar sıcak ve nemli olmuyor. O serin
rüzgarı mutlaka hissediyorsunuz.Buraya geldiğinizde ihtiyacınız olan
tek şey fotoğraf makineniz ya da telefonunuz ha birde sizi çekecek bir arkadaşa
ihtiyacınız var. Fotoğraf çekmeyi inanılmaz derecede seviyorum ve her zaman ki
gibi bir sürü fotoğraf çektim bunlardan birkaçını da sizlerle de paylaşmak
istiyorum.
Yolunuz bir gün Bolu'ya düşerse Gölcük'e uğramadan yöresel
yemeklerimizi yemeden gitmeyin..
Sevgilerle.. Hoşçakalın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder